Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Yozgat’ta Konuştu
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Yozgat’ta vatandaşlara seslenerek, “Bu seçim bitecek, insanları bu kadar kategorize etmeye gerek yok. Yarın yine komşu olacaklar, birlikte mesai yapacaklar. Seçim için insanları bu kadar bölmenin ne anlamı var? Artık bu nefret dili ortadan kalkacak, freni bozuk otobüsün ekonomik olarak yapabilecekleri bir şey yok. Yapsalardı şimdi yaparlardı. Cumhurbaşkanımız ’21 bin lira olacak’ deyince, önce nereden bulacaksınız dediler. 22 bin 500 lira vereceğiz’ dediler. “Devlette para var. Siz israf etmezseniz, bu parayı belli isimlere aktarmazsanız kaynak var demektir. Ülkenin kaynakları israf edilmeden gerçek yerlere aktarılacak.” söz konusu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs seçim kampanyası kapsamında Yozgat’ta miting düzenledi. Mitinge Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Yavaş dedi ki:
“HERKESİN OYU KUTSALDIR”
“Ayın 14’ünde seçime gidiyoruz. Milletimiz iradesini sandığa yansıtacaktır. Bu seçimlerin Yozgat’a ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Şimdiye kadar çok seçim yapıldı. Ya halk ‘ İktidara devam mı yoksa değiştirdiler mi şimdi garip sesler duyuyoruz millet iradesinin önünde duramayız bunu herkes kabul etmeli nereye oy verirse veresin herkesin oyu değerlidir ister millete oy versin İttifak ya da Cumhur İttifakı hepsi başımızın üstünde herkes bunun için bir tercih yapacak hepimiz saygı duyacağız şimdi öyle bir döneme girdik ki inşallah oylar birinci cinste yüzde 53,54,55 biter. Bugün 65 milyon seçmen var bunun 50 milyonu kullandıysa sonuç birbirine çok yakın diyelim sonuçlar 22.23 milyon karşı tarafta Allah aşkına böyle düşünmeyeni suçlamanın nesi var? Onlara oy vermeyen, ‘siz bize oy vermiyorsunuz’ diyerek onları terörle suçlayanlar mı? Ne demek istediğimi hepiniz biliyorsunuz. 2017 referandumunda ‘koalisyon devri bitecek’ dediler, artık koalisyonların babası ortaya çıktı. O zaman itiraz edenleri dinlemediler, bin iki bin oyu verene bile değer denildi, bu yanlış. Ama her şeyi doğru biliyorlar, ‘Sen PKK’lısın, FETÖ’lüsün’ diye itiraz eden herkese iftira attılar. Şimdi de aynı şeyi söylüyorlar.
“TANRI AŞKINA SEÇİM İÇİN İNSANLARI BU KADAR BÖLMEK NE DEMEKTİR?”
Bu seçim bitecek, insanları bu kadar kamplaştırmaya gerek yok. Yarın yine komşu olacaklar, işleri birlikte yapacaklar. Seçim için bu kadar insanı bölmenin ne anlamı var Allah aşkına? Artık bu nefret dili ortadan kalkacaktır.
Ankara’da bir Allah kulu ‘Siyasi nedenlerle işten çıkarıldım’ diyemez. Alnının teriyle çalışan herkes başımızın tacıdır. Sayın Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken meclis sayısı azdı ve kimse ona itiraz etmedi. Ancak ‘topal ördek’ olduk, 1.400 kasabada tercihimizi yaptık. Bundan sonra ‘Devlet belediye ayrımı yapmadan birlikte çalışalım’ demesini beklerdik. Bunu görmedik. 8 Nisan’da işe başladım. 28’inde bir KHK değişikliği ile 4 yılda 70 milyon lira kesilmesi gerekirken şimdi hizmet edemesin diye belediyemizden 1 katrilyon 700 trilyon lira kesmişler. Bu engelleri biliyorduk. Öte yandan Amerika’daki derecelendirme kuruluşu ilk belediyeyi seçti. Dünya çapında ödüller aldık.
Binalı Yıldırım, ‘HDP İstanbul’da aday göstermedi, oylarını istiyorum’ diyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nden bir kadın milletvekili adayı ‘HDP’lilerin de oy kullanmasını istiyoruz’ diyor. İşlerine gelince oy istiyorlar, alamayacaklarını anlayınca iftira atmaya başlıyorlar. Bakın kaç HDP belediye başkanı AK Parti’ye katıldı. Böyle bir ikiyüzlü politika olmaz.
“FRENİN BOZULMASI GİBİ BİR ZORLUKTAN GİTMEK”
Bunlar sütten beyaz kaşıklar, kusurları yok. Soğan pahalı ‘soğan yapan terörist’, et pahalı ‘kasapçı terörist’ dolarlar çıkıyor ‘operasyon var’ diyorlar. O dünya lideriydi, o zaman neden bu operasyonları engelleyemiyoruz? İki ayda bir ekonomi bakanlarını değiştirdiler, iki ayda bir Merkez Bankası başkanlarını değiştirdiler. Şimdi freni bozuk bir otobüs gibi uçurumdan aşağı gidiyor. Ekonomik olarak yapacakları bir şey yok. Yapsalardı şimdi yaparlardı. Cumhurbaşkanımız ’21 bin lira olacak’ deyince, önce nereden bulacaksınız dediler. ‘Bundan sonra 22 bin 500 lira vereceğiz’ dediler. Yani devletin parası var. Boşa harcamazsanız, bu parayı belli isimlere aktarmazsanız, o zaman bir kaynağı vardır. Ülkenin kaynakları israf edilmeden doğru yerlere aktarılacaktır.
“HALKIN İRADELERİNİN KARŞISINDA KİMSE DURMAZ”
Yıllarca ikinci dünya savaşında ekmek karnesini kullandılar. Şimdi ne oldu, sizin Türkiye’de ekmek kuyruğunuz, et kuyruğunuz yok mu? Neden bu maliyetten kaçamıyorsunuz? Beceriksizliğinizi örtmek için ona iftira atıyorsunuz. Buradaki insanların hiçbiri hain değil. Ağızlarınız hakaret almıyor, artık tehdit etmeye başladılar. Halkın iradesine kimse karşı duramaz. Bu ülkede herkesin ortak derdi var. İşsizlik ve geçim sıkıntısı var. Bu gençlerin hayalleri yok. Okudukça işi kimin alacağı belli oluyor. Ayın 14’ü itibariyle Türkiye’de kimse bu boş sözleri, hakaretleri, iftiraları, sahte videoları, yalan sözleri dinlemeyecek, inşallah kaldırılacak, inanmayacaklar. 25 yıldır Ankara’da insanlar başka bir yönetim görmedikleri için kutuplaşma siyasetiyle paralarının ezildiğini gördüyse, bu gençler 21 yıl koca ülkede hiçbir şey görmediler. Umarım daha uygun bir yönetimin nasıl olduğunu görürler. 14’ünde birinci basamak hekimliği olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu seçiyoruz.”